Erzurum Mutlu Son

Erzurum Mutlu Son

Kendi kuşkuuyandıran hesabına gore yirmi beş yaşındaydı oysa görünüşe

bakılırsa minimumından bir on yılı atlamıştı. Senelerdir verdiği

hizmetin ve sıcak suların vücudunda yapmış olması ihtiyaç duyulan

tahribatı da hesaba katmalıydı. Erzurum Mutlu Son Aslına bakarsanız Phoebe onun

mesleğindekilerin yakınlık görmek yerine yakınlık gösterme

dönemine çok hazırlıksız yakalanmıştı. Şehvet uyandıracak

herhangi bir olanağı asla kaçırmayan, hanımımın bu eşi

bulunmaz vekili yanıma uzanır uzanmaz dönüp bana sarıldı

ve arzuyla öptü. Bu benim için yeniydi ve tuhaftı ama

davranışını yalın bir sevecenliğe yorup bilebildiğim kadarıyla

Londra adetlerinde bir sevgi anlatımı olabileceğini düşünerek

ondan aşağı kalmamak için sarılışına ve öpüşüne kusursuz bir

saflığın tüm coşkusuyla yanıt verdim.

Ayrıca gövdemin kasılışı, gerinmelerim, Erzurum Mutlu Son iç çekişlerim,

kesilen soluğum, hepsi o deneyimli ustanın bu girişimlerinden

hastalık duymaktan çok zevk aldığımı anlamasına

yetiyordu.

“Ah, sen ne kadar büyüleyici bir yaratıksın! Seni kadın

meydana getirecek adam ne kadar şanslı. Keşke senin hatırına adam

olsaydım,

Erzurum Mutlu Son

” benzer biçimde sözleri bu hareketlerini yumuşatıyordu.

Bense karmakarışık olmuş, kendimden geçmiştim, yeni

duygular benim için çok fazlaydı. Alevlenen ve dehşete düşen

halim beni hayatın tüm acı gerçeklerinden yoksun eden bir

fırtınaya savurmuştu. Bir anda gözlerimden zevk yaşları

boşandı ve her yanımı kavuran alevi az da olsa söndürdü.

Deneyimli ve aşk sanatı üzerine iyi eğitim almış olan Phoebe

zevkin her biçimini, her aracını biliyordu. Görünüşe gore

genç kızların hazırlık aşamasında uygulamalı olarak

bulunmaktan müthiş bir keyif alıyordu.

Erkeklerden nefret

ettiği ya da lezbiyen olduğu için Erzurum Mutlu Son değildi ama fırsatını

yakaladığında arzuları alışılmış şekilde doyurmanın getirdiği

tokluk ve belki de gizli bir eğilimle cinsiyet ayrımı

yapmaksızın bulabildiği her yerde zevkleri sonuna dek

yaşamayı tercih ediyordu. Böylece dokunuşlarıyla beni hedefi

için yeterince tahrik ettiğinden iyice emin olunca yatak

örtülerini usulca aşağı çekti, geceliğim boynuma kadar

sıyrılmıştı, çırılçıplak yatıyordum ve karşı koyacak gücüm

kalmamıştı. Gittikçe kızaran yanaklarım bile erdemden çok

arzuyu yansıtıyordu. Yanımızda yanıp duran mum ise (elbet

kasıtlı bırakılmıştı) tüm gövdemi aydınlatıyordu.

“Hayır!” dedi Phoebe.